Kleopatra'nın güzellik iksirinden krem

Türkiye'de en yaygın Muğla'nın Fethiye, Köyceğiz ve Marmaris ilçelerinde yetişen, dünyada da Honduras ve Güney Amerika'da yetişen sığla ağacının reçinesinden MSKÜ Bilimsel Araştırma Projesi çerçevesinde el kremi yapıldı.

Türkiye’de en yaygın Muğla’nın Fethiye, Köyceğiz ve Marmaris ilçelerinde yetişen, dünyada da Honduras ve Güney Amerika’da yetişen sığla ağacının reçinesinden MSKÜ Bilimsel Araştırma Projesi çerçevesinde el kremi yapıldı.

Antik Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın güzellik iksiri olarak da bilinen sığla reçinesi, halk arasında mide ülseri, cilt sıkılaştırması, bronşit, balgam söktürücü ve astım tedavisinde kullanılıyor. Kozmetik ve ilaç sanayiinde kullanılan sığla reçinesinden şimdi de organik sığla kremi elde edildi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından desteklenen ‘Su Bazlı Sığla Kremi Üzerine Formülasyon Geliştirilmesi Projesi’nin tanıtımı Yerkesik’teki Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde yapıldı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sırrı Gürleyük’ün de katıldığı programda yöre halkına ve Köyceğiz Meslek Yüksekokulu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Programı öğrencilerine eğitim semineri de verildi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Köyceğiz Meslek Yüksek Okulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü/Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü’nden Doç. Dr. Yusuf Sıcak, önce sığla yağı ve kullanım alanları ile ilgili slayt eşliğinde bilgiler verdi. Doç. Dr. Sıcak, sığla reçinesinin balgam söktürücü, astım ve bronşit rahatsızlıklarında, romatizma ağırları ve mide ülserinde halk arasında yaygın olarak kullanıldığını açıkladı. Yusuf Sıcak, laboratuvar ortamında su bazlı sığla kremi yapımını da tatbiki olarak öğrencilere ve yöre halkına tanıttı.

Muğla’da yetişen sığla bitkisinin Anadolu sığlası olarak adlandırılan bir tür olduğunu belirten Doç. Dr. Yusuf Sıcak, “Tarihte birçok kullanımı aydınlatılmış, ülkemizde de kendiliğinden yayılış gösteren, özellikle Fethiye, Marmaris ve Köyceğiz bölgesinde yayılış gösteren bir endemik bitki türüdür. Bu projeyi başlarken ilk başta cilt tipi üzerlerine de etkinliğini bildiğim aynı zamanda daha çok merhem formatında kullanılan bir ürünün kullanıcılar bakımından daha çok bir algısı ya görünümü, ya kokusu hoş olsun diye bir ürün tercih edilir. Bu tercih nedeniyle bilimsel açıdan uygun olmadan piyasaya sürülmesi çok uygun nitelikte değildir. Bu bağlamda önce su bazlı sığla kremi üzerine formülasyon geliştirilmesi ile başladım. Bu süreçte geliştirdiği 66 formülasyondan uygun olanların mikrobiyolojik testini, ardından da stabilite testini gerçekleştirdim. Bunlar içeresinde en uygun formatta olanı, insanların kullanabilecek nitelikte olanı ürün güvenirlilik değerlendirme testini oluşturmaya başladık. Piyasaya ürünün hem nemlendirici özelliği olan, hem de tedavi edici bakımından Sığla’nın bilindik özellikleri olan antimikrobiyel, antibakteriyel özelliği. Yurt dışında ve ülkemizde yapılan çalışmalarda ürünün içerdiği kimyasallardan dolayı cilt sıklaştırıcı özelliği olduğu bilinmekte. Zaten Kleopatra tarihte bunu aşk iksiri olarak değerlendirmiş. Kleopatranın güzelliğine borçlu olduğu ürünlerden birisi de Sığla reçinesidir. Biz de Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri biriminde çağrılı projeye çıkmış olan proje ile ben de su bazlı Sığla kremi üzerine formülasyon geliştirme ile projem desteklendi. Çalışmalarımın son aşamalarında projenin bir çıktısı olan Yerkesik yöre halkına bilgilendirme eğitimi verilmesi ile çalışmamızın son aşamalarına geliyoruz. Aromaterapide yine kullanımı yaygın olduğu bilinir. Harici ürünler olarak bildiğimiz aromaterapide, kozmetikte de parfüm sektöründe çok kullanılıyor. Doğal bir ürün olduğundan dolayı insanların tercih nedeni olduğunu görüyoruz” dedi.

İhlas Haber Ajansı

Bakmadan Geçme